18 Eylül 2007 Salı

başlancıç

Uzun yıllar önce abim destekli, bir çalışma yapmış ve o zamanlar, müstakil olan evimizin boş olan bir salonunda yapılmaya başlamış oldukça büyük bir dioramam vardı.
çok büyük olması onun nedense hiç bitirilememsine ve her zaman yapım halinde kalmasına sebep olmuştu. biten kısımları bile muhteşemdi ve trenler üzerinde dolaşmaktaydı, yalnış hatırlamıyorsam analog olmasına rağmen 8 treni aynı anda dolaştırırdırm, katener sistemi mevcuttu ikisi krokodil olmak üzere üç elektrikli loko ile 6 buharlı loko mevcuttu.

O salonun zaman içinde benim yoga çalışmalarımda stüdyo olarak kullanılmasına karar vermem ile dioramanın sonu geldi, o zaman yaptığım büyük hatayı anladım diorama sunta üzerine gece suntalar ile oluşturulmuş kilolarca ağır bir dev yaratmıştım, ne bölünebiliyordu ne ayrılabiliyordu kesmeye çalışsanız herşey parçalanıyordu. Bu nedenle rayları söküp, evleri garları ayırıp ağaçları, bitkileri söküp kutuladım

Dev gibi stand kısmı ise mecburen ( daha sonra yapılır umudu ile) naylonlara sarılıp bahçede yağmur almıyan bir yere depolandı.

Her neyse, yıllar boyu, el sürülmedi hiç bir şeye her zaman yer kazanmak amacı ile bu kutular sıkıştırılıp ezilip büzülüp durdu. stand ise doğanın etkisi ile kek gibi parçalandı gitti.

Tüm bunlar için kırılma noktası her müstakil evin başına geldiği gibi bizim evin de yıkılması oldu
tüm kutular bir şekilde orada oraya taşındı yerleşti yerleşmedi, onunla da kalmadı tekrar orada yeni evin deposuna kondu, bu arada ben değişik haller geçirdim, uğraşacak pek çok şey yanında tren hobisi aklıma gelmediği gibi geldiğinde de artık uzaklarda kalmış bir daha da uğraşmayacağım bir hobi olarak gülümseyerek düşündüm... Derken bu günlere geldik.


Hayatım keyifli bir düzene girdiğinde bir gün aklıma trenlerim geldi, hakkaten yahu napıyordu onlar.... küflü depolarda kalmış lokolarım, vagonlarım, raylarım, makaslarım, evler, gar, vs. vs.

Uzatmayalım, kutuları bulduğumda, çoğunun hasarlı olduğunu ve pek çok kolinin ise yerinde yeller estiğini gördüm. kep çok vagon, evler, gar, istasyon, iki büyük buharlı loko ve en en en önemlisi iki adet Krokodil lokom ortalarda yoktu. Oturup dövünmenin manası yoktu. Olanlarla başlayacaktım. Artık elektrikli loko yürütmeyecektim. Bu sebeple, kalan tek elektrikli lokodan Gitti gidiyor ile kurtuldum, benden daha değer verecek bir dosta gitti. Yeni bir iki loko ve vagonu da gitti gidiyordan aldım.

İşte başlıyordum belkide sadece hayallerimde :)

2 yorum:

Tanya's dedi ki...

Başlangıç çok güzel oldu..çocuk gibi...aynı heyecan ve sevinçle..kapı önünde bulunan kargo geldilerine sevinmelerle başlayıp...bayağı bir şekle girdi..devamı da keyifle mutlulukla gelecektir...

Ersin dedi ki...

hehhehehee
evet yahu, arada derede yapılıyor. senin de desteğinle aliş te oynar inşallah